Hoca Dehhani

Hoca Dehhani  ………/1301Hoca Dehhani aslen Horasanlı olup, Anadolu Selçuklu sarayında yetişen divan şairi. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Horasan’da doğdu. Moğol istilası sırasında Anadolu’ya gelip yerleşti. Selçuklu Sultanı Üçüncü Alaeddin Keykubad’ın takdirini kazandı. Sultan’ın isteği üzerine Farisi olarak, 20.000 beyitlik Selçuklu Şehnamesi yazdı. Ancak eser bugün ortada yoktur.

Divan edebiyatının ilk temsilcilerindendir. Gazellerinde mazmunlara açık şekilde yer verdi.

Oğuz Türkçesini en zarif ve en sade şekilde kullanmıştır. Şiirleri devrine göre, Türk Edebiyatında gazel ve kaside nazım şeklinin ilk örnekleri olup, kolay anlaşılan benzetmelere yer vermiştir. Tasavvuf şiirinin hakim olduğu bir çevrede yaşamasına rağmen, şiirlerinde pek tasavvuf etkisi görülmez.
Farisi ve Türkçe şiirler yazan Dehhani, devrinin, çevresinin sosyal hayatını, ahlak, insan ve güzelliğini aksettiren ilk şairlerdendir.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Hoca Dehhani Eserleri:
Şâh-nâme Dehhanî’nin, Firdevsî’nin Şâh-nâme’si biçiminde bir şâh-nâme yazması için Sultan Alâeddin Keykubad’dan emir aldığı Yarcanî’nin Şâh-nâme ‘sinde kayıtlıdır. Bu emir üzerine 20.000 beyitlik bir Şâh-nâme yazmıştır. Fakat ne yazık ki bu eser bugün ortada yoktur.


Aceb bu derdümün dermânı yok mıAceb bu derdümün dermânı yok mı
Ya bu sabr itmegün oranı yok mı

Yanaram mûmlayın başdan ayağa
Nedür bu yanmağun pâyânı yok mı

Güler düşmen benüm ağladığıma
‘Aceb şol kâfirün îmânı yok mı

Delübdür ciğerümi gamzen okı
Ara yürekde gör peykânı yok mı

Gözi hançerlerin boynuma çaldı
‘Aceb ol zâlimün im’ânı yok mı

Su gibi kanumı toprağa kardun
Ne sanursın garîbün kanı yok mı

Cemâl-i hüsnüne mağrûr olursın
Kemâl-i hüsnünün noksânı yok mı

Begüm Dehhânî ye ölmezdin öndin
Tapuna irmeğe imkânı yok mı

Dehhani

Vezni: mefâîlün mefâîlün faûlün


Boyun cennetde tûbîye eger salmazısa sâyeBoyun cennetde tûbîye eger salmazısa sâye
Kim anı cennet ehlinden nazarda bir çöpe saya

Egerçi kim mutavveldür saçunun hîç ucı yokdur
Sor âhir kıl-be-kıl disün nesîm-i gâliye-sâya

Dişün dürlerine lâlâ olursa lülü’-yi lâlâ
Bu mansıb çok degül midür bugün lü’lü’-yi lâlâya

Hat u hâl ü saçun görüb gönül sevdâsına düşmiş
Zi miskîn göz kara idüb ne düşdi bunca sevdâya

Cemâlünle bir araya gelür olsa mukâbil ay
Cemâlün ittisâlinden düşer bin ihtirâk aya

Gönül virdüm belâ aldum kad-i bâlânı çün gördüm
Gönül virmek belâyımış bilimedüm bu bâlâya

Kalem yazdı bu sevdâyı başuma ger kalem bigi
Başum gitse yiter bana bu sevdâ sûd u ser-mâye

Bu sevdân odıdur dün gün yanar içümde pinhânî
Sirâyet idüben birgün dutışısar süveydâya

Söziyle gerçi Dehhânî güher kânı durur illâ
Zer oldı çün virdi gönül sen sîm-sîmâya

Dehhani

Vezni: mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün


Zihî devlet ki gözlerüm yüzünden oldı nûrânîZihî devlet ki gözlerüm yüzünden oldı nûrânî
Visâlün lutf idüb savdı başumdan girü hicrânı

Severem sini cân bigi hatâ didüm ma’âza’llâh
Ne mikdârı ola cânun ki benzedem sana cânı

Yüce boyun kılur bende çemende serv-i âzâdı
Yüzün mihri ider tâbân felekde mâh-ı tâbânı

Eger emseyidi sinün leb-i la’lünden İskender
N’iderdi isteyb bunca cihânda âb-ı hayvânı

Egerçi cem’e şem’ isen bugün her cem’ arasında
Perîşân kılma saçunı esirge ben perîşânı

Bugün çün hüsn devrânı senündür eyü adıla
Süre gör devr-i hüsnüni ki geçer hüsn devrânı

Cemâlün iy büt-i Çînî cihânı dutdı ser-tâ-ser
Nite kim Rûm ilin şi’riyle bugün dutdı Dehhânî

Dehhani

Vezni: mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün


Zihî gevher k’arulıkda güher veşdür dişi lülüZihî gevher k’arulıkda güher veşdür dişi lülü
Yüzin görü burur yire özin her dem gül-i hod rû

Yüzi güldür saçı sünbül boyı serv ü lebi şekker
Melek-sîret hasen-sûret kaşı fettân gözi câdû

Bilüsüzlik idüb bu kim mukâbil oldı yüzine
Kamuya rûşen oldı kim katı yüzlüyimiş gözgü

Yiridür tağlara düşsem bugün Ferhâd veş andan
Ki şîrîn sözleri vardur şekerden hem dahı tatlu

Niçe gözleyem ol kaşı ki hışmı yasını kurmış
Atar kirpükler ohını pey-â-pey gözüme karşu

Bilünden kimsene hergiz haber virmeye kılca
Kemer ger kıl yaranlara heber virmezise gizlü

Degül mümkin ki gönülden ögütle çıkaram anı
Ağarmaz hîç Dehhânî yuyuban sûret-i hindû

Dehhani

Vezni: mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir