Günlerden yirmi dokuz haziran,
Kazakistan’da güzel bir gün.
Dolaştık şehri akşama kadar,
Almata güzel bir şehir.
Alma’nın atası imiş bu şehir.
Haşmetli ve karlı dağları var.
Yemyeşil bir ovaya sahip.
Çıktık Aladağ’ın tepelerine,
Ata bindik, kazak atlarına,
Hayran kaldım Aladağ’ın yamaçlarına.
Arkadaşlarım vardı Kazak’tan, Rus’tan.
Ormanın ortasında bir yere geldik,
Ağaçlarla yapılmış şirin bir yerdi.
Yemeler, içmeler, müzik ve dans,
Balıklar, tavuklar, koyun ve sığır,
Ne çeşitler, sebzeler, balık yumurtasına kadar,
İçecekler kımız, meyve suyu ve çay.
Rus şarkıcı dans edip şarkı söylüyordu,
Arada bir, misafirim diye, selamlıyordu.
Birlikte şarkı söyledik Türkçe,
Oyuna kaldırdı beni güzelce,
Hem şarkı söyledik, hem de oynadık.
Memnun olmuştum bu güzel jestten,
Güzel bir akşamdı eser yok dertten.
Ne garip bir dünya, neler var, neler…
Hayatta önemli farkı anladım,
Kültür ve dil önemli değer.
Bunları kaybederseniz eğer,
Kalmıyor dünyada başka bir değer.
Sahip olunmalı önce bunlara,
Özenmemeli şunlara ve onlara.
İşte bunun için önemlidir yönetim,
Yönetim iyi ise olur gözetim.
Güzel gözetime iyi yönetim…
Bir sistem gerekli bunu yapmaya,
Kötünün, abesin yeri kalmaya.
Ömer BOZDOĞAN