Kısa Bilgiler:
16.yüzyıl Türk edebiyatının tanınmış şairlerinden biri de, Bağdatlı Ruhi (?-1650) dir. Ruhi, Kanuni Sultan Süleyman ordularıyle Bağdat’a giden bir askerin çocuğuydu. Bağdat’da doğduğu için, “Bağdatlı Ruhi” diye tanınmıştır. Bu şair, Osmanlı İmparatorluğu’nun birçok yerlerini gezip görmüş ve hayatı, saz şairlerinin hayatına benzergezilerle geçmiştir. Bu yüzden, onun şiirlerinde çağının diğer şairlerinden ayrılan taraflar vardır. Ruhi, bu gezilerinde, topluluk hayatının aksayan taraflarına dikkat etmiş, şiirlerinde, tenkitçi ve iğneleyixci bir lisanla, bu sosyal aksaklıkları belirtmiştir. Onun zeki ve düşünen bir sanatkar oluşu, daha çok aksayan taraflarını gördüğü, sosyal hayatı kuvvetle karikatürize edebilmesini sağlamıştır. Şairin, arada bir halk deyimleriyle beslenen, oldukça sade bir lisanı vardır. Mısralarını, hüner gösterme kaygısından uzak, külfetsiz bir sanat anlayışıyle söylemiştir. Bu şaire ölmez şöhret kazandıran eseri, Divan’ın en güzel manzumesi olan, Terkib-i Bend’dir. Devrinin sosyal adaletsizliklerini, din ve ahlak konusundaki riyakarlıkları, derin bir bakışla görmeye muvaffak olan şair, Terkib-i Bend’inde bu görüşlerini söylemiştir. Bir his ve süs edebiyatı değil de, fikir edebiyatı çeşnisi taşıyan bu söyleyiş, o çağda bir değişiklik sayılmış, ve Ruhi kendisinden sonra yüzyıllarca bu tarz şiirden hoşlananlar tarafından bir üstat tanınmıştır.
Terkib-i Bend’in şöhreti, Tanzimat devri şairlerini de sarmış, Ziya Paşa ve Muallim Naci gibi Tanzimat şairleri, Ruhi’ye yeni ve başarılı nazireler söylemişlerdir.Şairin Divanı, eski harflerle basılmıştır. Bu Divan’da, ayrıca güzel ve duygulu gazeller vardır.
Terkib-i Bend
Vardım seher-i ta’at içün mescide nâgâh Girmiş kimisi vahdete almış ele tesbîh Didim ne sayarsız ne alırsuz ne satarsız Didi biri kim şehrimizi hâkim-i vakti İhsânı ya pencâh ü ya çildir fukaraya Geldiklerini mescide bildim ne içündür Sizden kim irâğ oldu ise Hakk’a yakındır Tahkîk bu kim hep işiniz zerk u riyâdır |
Altıncı Bend
Bir sabah ibadet için, vaktinden önce, mescide gittim. Kimisi, eline tespih alıp, tek başına bir köşeye çekilmiş… Dedim: Ne sayıyor, ne alıyor, ne satıyorsunuz ki, Birisi dedi ki: “Şehrimizin valisi, halka iyilik etmek için, her zaman mescide gelir. Mescide ne için geldiklerini anlamış oldum. Her kim sizden uzak olursa Allaha yakın olur. Hakikat şudur ki, sizin bütün işiniz yalan ve gösterişten ibarettir. |